MURAT AKSOY'UN WEB SİTESİ
 
  Ziyaretşi defteri
  Ana Sayfa
  ÖĞRENCİLERİM ŞU AN NE YAPIYOR?
  BENİ TANIYIN..
  => AUTOBIOGRAPHY
  => HER TÜRK ASKER DOĞAR...
  => BANA ULAŞMAK İÇİN
  => MURAT ÖĞRETMEN...
  => KAZANDIKLARIM ALDIKLARIM YAPTIKLARIM
  => MURAT AKSOY'LA İLGİLİ ANKET
  Haftalık yazılarım...
  YENİ OKULUM
  ONUR UZUN DAN ÖĞRETMENİNE..
  Kanuni ve gerçekler
  YAĞLIBOYA ÇALIŞMALARIM
  yibo özel
  10 YILIMI ANLATAN ŞİİRİM
  GÜLME GARANTİLİ ESPRİLER
  İŞTE MÜSLÜMANIN BAŞARI FORMÜLÜ
  AŞK VE ARKADAŞLIK
  EY TÜRK ! TİTRE VE KENDİNE GEL...
  EVLİLİK VE KAVGA
  TÜRKÇEM EYVAH...
  VAHDETTİN HAİN DEĞİLDİ...
  ÖLÜM KALIM MESELESİ
  ÖLDÜREN TELEFON
  MİZAHYEDİ
  GERÇEK. KOMİK BİR HİKAYE
  HOPTEK KOLBASTI
  KIZIL SULTAN MI YOKSA HÜNKAR MI???
  BİLGİSAYAR AŞKI
  REKOROĞLU REKOR
  SENE 2047
  YABANCILAR VE BİZZ..
  ATATÜRK
  BÜYÜK SIR
  SON Klip
  Türkeli Yibo'nun yıldızı Adile
  COCA COLA VE İSRAİL
  ATATÜRK'ÜN TAVRI
  ÖLMEDEN ÖNCE...
  ERMENİ SORUNU
  MUZ VE AYAKKABI...
  SENE 2060
  İHTİMALE BAK HİZAYA GEL..
  YANLIŞ BİLİNEN DOĞRULAR
  öğrencilerim...
  BİLİM ADAMLARI BUNLARI ÇÖZEMEDİ..
  ERDAL ŞAHİN'İN OBJEKTİFİNDEN..
  ATATÜRK İ.Ö.O 2008 6-B SINIFI
  AMAN DİKKAT HERKESE SÖYLEMEYİN...
  CANIM OĞLUM İBRAHİM ETHEM
  HAYAT KURTARAN 16 İPUCU
  TURKISH ZEKA
  YERLİ MALI YURDUN MALI...
  AKILLI ÖĞRENCİ CEVABINDAN BELLİDİR
  DENEK LAZIM DENEYE
  BU KADAR DA OLMAZ DİNLEYİN VE GÖRÜN
  MEMLEKETİMDEN DOLANDIRICILIK MANZARALARI
  TARİHİMİZDEKİ İLK'LER
  TEK TIKLA ARADIĞIN HERŞEY BURADA
  MAZİDEKİ NİĞDE
  BUNLARI BİLMESENİZ DE OLUR!!!
  PHOTO ALBUMS
  EVİNİZ UZAYDAN NASIL GÖRÜLÜYOR??
  BİLGİSAYAR KULLANIRKEN İŞİNİZE ÇOK YARAYACAK KISAYOLLAR
  İŞ GÖRÜŞMELERİNDEKİ İLGİNÇLİKLER
  TÜRKELİ ATATÜRK İ.Ö.O
  ULUKIŞLA AKTOPRAK İ.Ö.O
  OSMANLI PADİŞAHLARI
  SİGARANIN YARARLARI
  ÖLÜM ANI
  BABOĞLU SÜLALESİNİN WEB SİTESİ
  ÖĞRETMENLER NELER YAPARLAR???
  BİR BARDAK KOLA İÇİNCE...
  TÜRKELİ GMK YİBO
  TÜRKİYE'DE KAÇ MİLYON TÜRK VAR?
  TR.GG DEN SİTE YAPMA İPUÇLARI...
  ELMA ARMUT...
  CEP'İN SUYA DÜŞERSE...
  İBRETLİK OLAYLAR
  İBRETLİK
  İLGİNÇ TESTLER
  'Var git, düşmana geçit verme'
  ATASÖZLERİ NERDEN GELİR?
  satılık araba ilanı
  soru ama nasıl
  AMASYA ŞİİRİM
  HAFIZA TEKNİKLERİYLE DERS NOTLARI
  HAFIZA TEKNİKLERİYLE DERS NOTLARI 2
  HAFIZA TEKNİKLERİ 3
  TEKNIKLER
  OKUDUKLARIM
  HER ÖĞRETMENE LAZIM 20 DERS İÇİ OYUN
  KİTAPLARIM
MURAT ÖĞRETMEN...

            GEÇMİŞ GÖZÜMDE CANLANDI YENİDEN

 

2001 yılı sıcak bir ağustos günü. Ömrümün en heyecanlı günlerini yaşıyorum.Bir kaç gün içinde atama sonuçları açıklanacak.Ve ben  sevdiğim sabırsızlıkla başlamak istediğim öğretmenlik mesleğine ilk adımı atmış olacağım.

Ve nihayet sonuçlar açıklandı. Bir akşam üniversiteden arkadaşım Turgay arayarak atama sonuçlarının açıklandığını söyledi. Hemen internete bağlanıp atamamın hangi şehre çıktığını öğrendim. Dördüncü tercihim olan Niğde şehri benim için yeni başlangıcın ismiydi.Haritada o akşam Niğde’ye baktım  meraklı gözlerle…

İnternetten Niğde’yle ilgili görüntü ve dökümanları incelemeye başladım. Niğde’yle ilgili görüntüleri görünce hayli şaşırdım. Çünkü resimlerdeki haliyle Niğde, üniversite eğitimimi gördüğüm Amasya’ya çok benziyordu.

            Nihayet 17 eylül akşamı Samsun’dan Niğde‘ye farklı, tarifsiz duygularla otobüsle hareket ettim. Gece sabaha karşı 3’te Niğde otogarındaydım. Terminalde günün ağarmasını sabırsızlıkla beklerken bir yandan da etrafımda sohbet ettiğim insanlarla merakımı gidermeye çalışıyordum. Sabahleyin erkenden dolmuşla Hükümet Meydanına ulaştım. O anda öğretmen evine doğru ilerlerken aklıma internette tanıştığım , öğretmen olduğunu ifade eden Cemil Ceyhan geldi. Bana yardımcı olacağını söyleyen bu zatı aradım hemen. On dakika sonra gelen bu meslektaşım bana kırmızı avrupa arabasıyla kısa bir şehir turu  yaptırdı. Ardından beraberce Milli Eğitim Müdürlüğü binasına geldik. Burada beni birkaç müfettişle tanıştırdı. Burada bir müddet bekledikten sonra il içi atama sonuçlarının açıklandığı haberiyle harekete geçtik. Heyecanla sonuçlara baktık.Ulukışla  Aktoprak İlköğretim okulu atandığım okuldu. Cemil Hocanın ilk tepkisi oranın soğuk bir yer olduğu  yönündeydi. Daha sonra Cemil hocayla vedalaşarak  Minibüsle Ulukışla’ya doğru hereket ettim. Bilmediğim, kimseyi tanımadığım ilçeye varınca öğretmenevinin yerini sordum. Bana postanenin üsttarafında dediler. O heyecanla hemen postaneye varıp üstkata nasıl çıkacağımı, öğretmenevine gitmek istediğimi söyleyince görevli  kişi gülerek öğretmenevinin üst katta değil karşı tarafta olduğunu belirterek bana yolu tarif etti.ve o akşam Ulukışla öğretmenevinde kaldım.     

Sabahın ilk ışıklarında Ulukışla, yeşile alışan benim için doğrusu pek çekici gelmemişti. Bir de görev yerim Aktoprağı ‘Şu dağların ardı…’diye gösterenlerden sonra iyice karamsarlığa kapıldım.   Ulukışla Milli Eğitim Müdürlüğüne giderek durumumu izah ettim. Dönemin Milli Eğitim Müdürü Muzaffer Nenni’yle tanıştım. Bana sohbet esnasında çeşitli tavsiyelerde bulundu. Daha sonra öğlen 12:00 de kasabaya giden otobüsle görev yerime gidebileceğimi söyledi.

            Aktoprak kasabasına ait otobüse bindiğimde içimi değişik bir heyecan sardı.Memleketimden  kilometrelerce uzakta bir otobüste yapayalnız bilmediğim farklı bir ortama katılacaktım. Otobüsteki bir köylü kadına kasabada kiralık evin bulunup bulunamayacağını sordum. O da kiralık eve bulabileceğimi, öğretmenlerin kasabada kaldıklarını söyledi.Otobüs hareket ederken daha sonra öğrencimin velisi olduğunu öğreneceğim Şöför Mehmet  abiyle tanıştım.Otobüs Aktoprak’a doğru hareket ederken canım iyice sıkılmaya başladı. Çünkü ilerlediğimiz yolun etrafı sırf kayalıktı ve ağaç,yeşillik adına  hiçbir şey yoktu.   Aktoprak adı zaten bana beyaz bir dağ, bir iki bina, okul ve cami gibi görüntüler getiriyordu. Otobüs ilerlerken artık cep telefonuma  da bakmaktan  korkuyordum. Çünkü telefonun çekmesinin, bu ıssız ve kuytu yollarda ve dahası ulaşacağım kasabada imkansız olduğunu düşünüyordum.

Nihayet 25 dakikayı geçen yolculuğum tamama ererken ıssız yolun aksine  yemyeşil cıvıl cıvıl bir kasabayla karşılaştım. Otobüsten inince hemen okulun yerini sordum. Okula gidince beni kapıda Okul Müdürü  Fatih Duruel karşıladı. Kısa bir tanışmanın ardından öğretmenlerle hemen kaynaştım. Artık diğer adının -KILAN- olduğunu  öğrendiğim bu kasabadaki günlerim başlıyordu.Vakit öğlen vaktiydi ve herkes evlerine gidecekti. Bu vesileyle evine ilk gittiğim arkadaşım  Din Kült. Öğretmeni  Mücahit Çatal olmuştu. Yemek dönüşü  hemen derslere girmeye başlamıştım bile…Okul genel olarak genç kadroya sahipti. Matematik öğretmeni Musa Cin,  o yaz evlendiği Anasınıfı öğretmeni Gülay Cin, Fen Bilgisi Öğretmeni Alaettin Çolak, Türkçe öğretmeni Celal Adıgüzel, sınıf öğretmeni Kılanlı Süleyman Özcan, yine sınıf öğretmeni Yaşar Aydoğdu,  mesleğin canlı tarihi Perihan Usluer ve beni birkaç gün evinde misafir edecek olan Müdür yardımcsı Hilmi Toprak..

            Niğde’ye gelişimle artık hayatım farklı bir boyut kazanmıştı. Hep hayalini kurduğum, dört yıl boyunca başlamak için sabırsızlıkla beklediğim öğretmenlik mesleği artık hayatımın bir parçası  olmuştu. İlk günden itibaren tarifsiz duygularla girdiğim dersler, beni başka bir dünyaya sevketmişti adeta.Derslerden, öğrencilerden tarifi imkansız keyif alıyordum.  Anadolu’nun güzel bir kasabasında  öğretmen olan Murat artık kendisini eğitim ordusunun dinamik bir ferdi olarak görüyordu. Ve bunun için derslerini, öğrencilerini, okulunu doya doya yaşıyordu.

            Ve yıllar geçti. Güzel yurdumun güzel kasabasındaki okulunda Murat öğretmen ilk günkü gibi aynı heyecan ,aynı coşkuyla  ama biraz daha fazlasını  verebileceği kanısıyla devam ediyor kutsal bildiği görevine… 

 

 

31.10.2006

MURAT AKSOY

 

 

 
 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol